Uzayda büyük patlama
Patlama 7.5 milyar ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen çıpla gözle izlenebildi.
Amerikalı astronomlar, 7,5 milyar ışık yılı uzakta olmasına rağmen dünyadan çıplak gözle dahi görülebilecek parlaklıkta patlama tespit etti.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) uzmanlarından Stephen Holland, "bilinen herhangi bir cisim veya patlama türü, bu kadar uzak mesafeden çıplak gözle görülemez" dedi ve gözlemlerinin heyecan verici olduğunu belirtti.
Holland, "herhangi biri doğru zamanda doğru yere baksaydı, şimdiye kadar gözlemlenen bu en uzak nesneyi optik cihaz kullanmadan çıplak gözle görebilirdi" ifadesini kullandı.
Şimdiye kadar çıplak gözle görülebilecek en uzak cisim, "sadece" 2,9 milyon ışık yılı mesafedeki M33 adlı galaksiydi.
NASA'nın "Swift" adlı uydusunca gözlemlenen gamma ışını patlaması, evrende meydana gelen en şiddetli patlamalardan biri sayılıyor.
NASA yetkilisi Neil Gehrels de, çarşamba günü tespit ettikleri patlamanın, daha önceki bütün gamma patlamalarını silip süpüren şiddette olduğunu vurguladı.
Bu tür patlamalar, genellikle büyük kütleli yıldızlar nükleer yakıtlarını tüketip kendi içlerine çöktüklerinde meydana geliyor.
"Swift" uydusu, aynı gün bir de rekora imza attı ve bir gün içinde 4 gamma patlaması tespit etti. Dahası bu rekor, Stanley Kubrick'e "2001 Uzay Macerası" filmini çekmesi için ilham veren bilimkurgunun öncü ismi Arthur C.Clarke'ın öldüğü gün kırıldı.
"Swift"ten sorumlu ekipten Judith Racusin, "Arthur Clarke'ın ölümü, evreni gamma patlamalarıyla aydınlattı sanki..." dedi.
NASA EVİMİZE GELİYOR
3 boyutlu program internetten ücretsiz indiriliyor
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), tarafından hazırlanan ve internetten ücretsiz indirilen ''Virtual Lab'' isimli program, NASA teknolojisinin evlere taşınmasını sağlıyor.
Sanal mikroskop görevi gören yazılım, Nasa laboratuvarlarında elde edilen mikroskop görüntülerini bilgisayar kullanıcılarının hizmetine sunuyor.
İçinde binlerce örnek olan bir arşive sahip yazılımla, seçilen örnekler yüksek çözünürlükte 145 bin kat yakınlaştırılabileceği gibi, gerçek bir mikroskopta olduğu gibi netlik ayarları değiştirilebiliyor.Çeşitli böcek türleri, elektronik devreler, çiçekler, hatta insan kanı, köpek kalbi ile taş ve fosil örneklerinin incelenmesine izin veren, kişisel olarak evlerde bulunması imkansız hatta bir çok ülkede bile az sayıda bulunan özel elektron mikroskobu, bir böceği en ince ayrıntısına kadar inceleme imkanı sağlıyor.
Sanal mikroskop programının özelliklerini en üst düzeyde kullanmak isteyenler, ''learn.arc.nasa.gov/vlab/index.html'' adresinden bilgi
alabileceği gibi başta çocuklar olmak üzere bir çok kişinin sorularını yanıtlayacak program siteden indirilebiliyor.Sanal mikroskop, nesnelerin element değerlerini de ayrıntılı olarak gösteriyor, örneğin kullanıcılar, Kosta Rika kumsalından alınan bir örnekte hangi elementin ne kadar yoğunlukta bulunduğunu inceleyebiliyor. Elementler çeşitli renklerle ayrıldığı gibi, üzerlerine gelindiğinde element değerleri hakkında daha detaylı bilgi sağlanıyor.
3 BOYUTLU ÇALIŞIYOR
Program, ilk yüklendiğinde 90 örnekte toplam 62 gigapiksellik fotoğraf bilgisi sunuyor. NASA'da kullanılan toplamda milyarlarca dolar değerindeki elektron mikroskobu (Philips Environmental Scanning Electron Microscope), florasan ışık mikroskobu (Fluorescence Light Microscope) ve atomik kuvvet mikroskobundan (Atomic Force Microscope) elde edilen görüntüler 3 boyutlu olarak meraklıların beğenisine sunuluyor.
Sanal NASA laboratuvarı, kullanıcılarına sunduğu üstün kalite görüntüsüyle aynı zamanda gerçek mikroskoptan inceleniyor havası veriyor. Sanal mikroskopta verilen örneklerde, herhangi bir noktayı yönetmek, büyütmek, kontrast ve parlaklık parametrelerini ayarlamak, odağı değiştirmek, temel düzenlemeyi analiz etmek, özellikleri ölçmek ve üç boyutta veriyi sağlamak mümkün oluyor.
Ayrıca, arayüzde, örneklere açıklayıcı not ekleme imkanı sağlayan programda, önceden yaratılan açıklayıcı notlar da incelenebiliyor.Dünyada büyük ilgi gören programla ilgili çeşitli internet sitelerinde görüşlerini açıklayan uzmanlar, programın özellikle lise ve üniversite dönemindeki gençlerin eğitimlerine katkı sağlayacağını vurguluyorlar.
CEPTE BEDAVA KONUSTURAN SİSTEM
İnternet protokolü (IP) üzerinden sabit telefonları yüzde 80 daha ucuza kullanma olanağı veren teknoloji Türkler sayesinde cebe de giriyor. Escort Şirketler Grubu’nun Symmy adını verdiği bu yazılım sayesinde cep telefonları ile internet protokolü kullanılarak ses ve data iletişimi sağlanabiliyor. Böylece, cep telefonu ile konuşmanın maliyeti yüzde 90’lara varan oranlarda düşüyor. Escort’un Hannover’deki CeBIT Fuarı’nda duyurusunu yaptığı Symmy, GSM,3G (üçüncü nesil) ve kablosuz internet şebekelerini kullanabiliyor.
7 BİN ABONESİ VAR
Symmy’nin henüz hiçbir tanıtım yapılmadan büyük bölümü Türkiye dışından 7 bin kadar abonesi olduğunu söyleyen Escort Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özer, "Amacımız kısa sürede Symmy kullanan milyonu aşkın bir topluluk oluşturmak" dedi. Symmy’nin cep telefonlarına yüklenen ücretsiz bir yazılım olduğunu belirten Özer,"Symmy, Ar-Ge ve yazılım geliştirme ekibimizin yaklaşık 1 yıllık çalışması sonucu ortaya çıkan bir ürün.Şu anda dünyada,cep telefonu üzerinden internet protokolü kullanarak iletişim sağlayan tek ürün durumunda.Symmy için uluslararası patent hazırlıklarına başladık" dedi.
NASIL ÇALIŞIYOR
Symmy’den yararlanabilmek için,cep telefonu sahiplerinin cihazlarına uygun yazılımı www.symmy.com adresinden yüklemeleri ve yine bu web adresi üzerinden Symmy’e ücretsiz kayıt olmaları gerekiyor. Escort yazılım mühendisleri şimdilik Symmy’nin ses özelliğini sadece Symbian işletim sistemi olan cep telefonları için geliştirdi. Symbian dışındaki işletim sistemleri için kullanılacak Symmy yazılımının da kısa sürede hazır olacağı belirtiliyor.Symbian işletim sistemli cep telefonlarına Symmy yüklendikten sonra,kullanıcılar diğer Symmy abonelerinin yer aldığı özel bir adres defteri oluşturuyor.Symmy abonesi,bu adres defterinde konuşmak istediği aboneyi seçtiğinde normal bir GSM konuşması yapıyormuş gibi görüşmeye başlıyor.
BEDAVA KONUŞMA FIRSATI
Symmy kullanıcılarının cep telefonları ile tamamen ücretsiz konuşma yapması da mümkün. Eğer Symbian işletim sistemli cep telefonunuzda kablusuz internete bağlanma özelliği varsa,Symmy ortamdaki kablosuz interneti otomatik olarak algılıyor ve kullanıyor. Böylece, Symmy abonesi giderek yaygınlaşan kablosuz internet sayesinde bir GSM operatörü kullanmadan tamamen ücretsiz konuşma da yapabiliyor.
BÜYÜK HACKER YARISMASI
Hacker Yarismasi Vista vs Apple vs Linux!!!
Cansecwest-Guvenlikkonferans Yetkilileri yine bi hacker yarismasi duzenledi. Asil konu 2008’in en guvenli bilgisayarini bulmak!
En Buyuk Rakipler Apples Mac OS X 10.5 Microsoft vista ve Linux olacak. Bilgisayarlarin Guvenlik aciklari Hackerler tarafindan test edilecek! Suan en cok tartisilan konu hangi sirketin iyi olmasi Linux mu Vista mi yoksa Leopardmi?Linuxun kisileri Herzamanki gibi Propaganda yaratiyor Vista kulanicilari bi boyle bi soyle diyorar belli olmuyor ve Apple Kulanicilari herzamanki gibi kafalarini kuma sokuyor. Boylece kendimiz denedikten sonra hangisinin gercekten iyi oldugunu gorebilecegiz.
Odul olarak kazananlar(Hackerler) Degisik degisik Laptoplar (hangi modelleri oldugu belirsiz) alacak. Bu oduluri duyunca katilimcilar dahada cogalacak diyor Rhiu.
2007 yapilan ayni hacker yarismasinda kazanalara Mac-book verildi ve ayrica Tipping point sponsor sirketi tarafindan 10.000 dolar hediye edildi! Hacker yarismasi 2007 de 1. ligi Dino dai zovi ve Shane Macauley paylasti ve bulduklari zero-day quick time acigiyla Mac-booku hacklemeyi basarmislardi. Ve bulunan acik Windowsdada bulunmustu..!
Sizce bu sene hangi Firma kazanir??
Konu tarafimca Almancadan turkceye cevirilmistir..!
YENİ İMHA ROBOTU ÜRETTİK
Yerli imha robotu ürettik
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde (İYTE) ''Robotik'' projesi tamamlandı ve ilk prototip robot testlerden başarıyla geçti.
Proje yöneticisi ve İYTE Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emin Faruk Keçeci, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, yurt dışında benzeri 200 bin dolara satılan bomba imha robotunun Türkiye'de üretilebileceği düşüncesi ve bu konuda yaptıkları görüşmelerin ardından projeye başladıklarını söyledi.
''F-16 savaş uçaklarını üretebilen Türkiye, bu robotu kendi imkanlarıyla hem daha ucuz hem de daha teknolojik olarak üretmez mi'' sorusunun temel hareket noktaları olduğunu anlatan Keçeci, projenin TÜBİTAK desteğiyle 30 ayda tamamlandığını kaydetti.
Keçeci, şöyle konuştu:
''Hayat kurtarmak ve ordumuzun modernizasyonu için bu proje çok önemliydi. Bomba imha uzmanının sakat kalması veya ölmesi engellenebilecekti. Bomba imha uzmanı patlayıcı maddeye müdahale ederken kendini korumak için kavlardan yapılmış zırhlı bir elbise giyer ama aletlerini kullanabilmek için mecburen elleri çıplaktır. Çok küçük bir patlama olsa bile uzmanın elleri zarar görebilir.
Projeye mali destek bulunması için bir proje takımı kuruldu ve TÜBİTAK'a başvuruldu. Nisan 2005'te projenin başlaması ile öncelikle İYTE'de bir robotik laboratuvarı kurulmaya çalışıldı. Bu kapsamda gerekli malzemeler, makineler ve el aletleri alındı.
Türkiye şartlarında, robotu pratik olarak imal etmek, teorik olarak tasarlamaktan çok zordu. Tasarım programında istediğimizi yapabiliyorduk ama imalat sırasında parçaları bulmak için çok çaba harcadık. Beklenti çok yüksek olduğu için robot büyük ve ağır oldu, bu da imal edilmesini zorlaştırdı. Özellikle makine tasarım, imalat, elektronik devre tasarımı, mikro işlemci programlama gibi; makine, elektronik ve bilgisayar mühendisliği gibi farklı alanlarda uzmanlık gerektiren robot tasarımı ve imalatı, ülkemizde yeni gelişmekte olan bir teknoloji olduğu için zorluk bir kat daha arttı. Fakat buna rağmen istikrarlı bir çalışma yapıldı. Sonuçta robot 5 parçadan meydana geldi; gövde, kol, tutucu, kamera ve kumanda.''
-PROJEDEN PROTOTİPE-
Robotun, gövde paletleri sayesinde dakikada 25 metre hızla hareket edebildiğini belirten Keçeci, gövdenin üzerinde yer alan kolun toplam 4 serbestlik derecesine sahip olduğunu, ve 2 metre mesafeye kadar uzanabildiğini anlattı.
Keçeci, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu özelliği sayesinde ulaşılması güç yerlere erişebilmekte. Kolun ucunda yer alan tutucu, bombaya müdahale edilmesini sağlamakta. Üç farklı şekilde hareket edebilen tutucu, kullanıcı imha uzmanın en iyi şekilde bombayı inceleyebilmesine imkan sağlıyor.
Kamera kulesi üzerinde yer alan gece görüşlü kamera 3 farklı şekilde hareket ettirilerek robotun kullanılan kısmına göre en iyi şekilde konumlandırılıyor. Kameranın gece görüşü özelliği sayesinde karanlıkta da robot rahatça kullanılabilmekte. Kameradan gelen görüntü kablosuz bağlantı ile kullanıcının önündeki ekrana aktarılıyor. Bomba imha uzmanı, kumanda sayesinde robotu kontrol edebiliyor.''
Robotun piyasadaki benzerlerinden en önemli farkının kolunun insan kolu gibi kullanılabilmesi olduğunu anlatan Keçeci, böylece personelin, robotu kullanmayı değil bombayı imhaya odaklanabildiğini söyledi. Keçeci, ''Teknik olarak iş uzayında kontrol olarak tanımlanan bu çeşit kontrol; bu tip robotlarda, bu proje ile ilk defa başarılı bir şekilde uygulanmış olundu'' dedi.
DPT projesi kapsamında imal edilen çabuk değiştirilebilir eklemler sayesinde bomba imha robotunun kapasitesinin daha da arttırılacağını ve robotun farklı aletler kullanmasının mümkün olacağını belirten Yrd. Doç. Dr. Emin Faruk Keçeci, ''Bu proje, Türkiye'de de robotların yapılabileceğini göstermiştir'' diye konuştu.
FACEBOOK'A YERLİ RAKİP
Facebook'a yerli rakip
Facebook'a rakip geliyor: TurkBC.net... O da sosyal ağ sitesi ama çok avantajları var.
İnternetin çok iyi tanınan sosyal ağ sitesi Facebook’a 100% Türk yapımı olan www.TurkBC.net rakip oldu.
TurkBC.net (Turk Business Club), dünyanın farklı 104 ülkesinden birçok üyenin üye olduğu, Türkiye'nin ilk ücretsiz networking (sosyal iletişim) sitesidir.
70 BİN KAYITLI ÜYE
Facebook’un yerli versiyonu olan www.TurkBC.net, Mayıs 2007 yılında Almanya’da yaşayan Gümüşhaneli Bilgisayar Mühendisi Mesut Aktürk tarafından tasarlanıp hayata geçirilmiştir.
Bugüne kadar geçen sekiz ayda kapsamlı reklam yapılmamasına rağmen hatırı sayılır üye sayısına, yaklaşık 70.000 kayıtlı üyesiyle kavuşmuştur.
Üyelerinin büyük çoğunluğunun Türkiye ve Almanya’dan katılmalarına rağmen dünyanın beş kıtasında ve 104 değişik ülkesinden de çok sayıda kayıtlı üyeler mevcuttur.
FACEBOOK'TAN FARKI
Facebook’un aksine yerli yapım TurkBC.net sadece bağlantı ve sosyal ağ sitesi olma dışında ticari bağlantı kurmayı da ön plana çıkartmaktadır. Bunu da zaten TurkBC isminin ingilizce tam açılımı olan Turk Business Club'dan kolayca anlamak mümkün.
En büyük avantajı sunduğu tüm hizmetlerin “Bilgi paylaşıldıkça büyür” mantığıyla tamamen ücretsiz olması ve geçerli bir e-posta adresi olan, iş veren, memur, işçi, iş arayan kısaca herkese açık olması.
TurkBC.net üyelerine sunduğu bir çok özelliği ve avantajı vardır. Bu özelliklerden yararlanabilmek için sadece siteye ücretsiz üye olmak yeterlidir. Üyelik, sitenin her yerinde ücretsiz ve eşittir. Herhangi bir altın (gold), platin, süper ve benzeri üyelik tipi ayrımları söz konusu değildir.
TurkBC.net ücretsiz üyesi olarak üç kategoride (Kişisel, İş ve Diğer) profil oluşturarak bağlantı sahasındaki diğer üyelerle iletişim kurulabilinir. Profil bilgilerinin temel kısımları tüm üyelere, fakat iletişim kısımları sadece bağlantıda olunan kişilere açıktır.
NASIL İŞLİYOR?
Bağlantı kurmak veya tanışmak istenilen üyeler ile iletişime geçmek için bağlantı listesi oluşturulur. Bağlantı kurma isteği karşı tarafın üç temel (kişisel, iş ve diğer) bilgilerinin herhangi bir tanesine izin vermesi ile sonuçlanır. Böylece hem üyelerin istekleri doğrultusunda kendi sosyal ve ticari alanlarını oluşturma imkanı doğar hem de veri güvenliği sağlanmış olur.
Ticari bir kimliği olan veya sadece işçi olarak çalıştıkları şirketleri ve ürünlerini kendi profilleri ile ilişkilendirip çeşitli kategorilerde sınırsız resim ve açıklayıcı yazı ile tanıtabilirler.
İŞ VE ELEMAN ARAYANLARA ÖZEL BÖLÜM
TurkBC.net iş ve eleman arayanları da unutmamış ve sadece bu iki kitlenin yaralanabileceği bir bölüm açmış. Böylece eleman arayanlara sınırsız elaman ilanı yayınlama imkanı sunulmuştur. Ayrıca iş arayanlar da kendi profilleri ile ilişkilendirilmiş CV'lerini hazırlayıp burada yayınlayabiliyor.
Sitenin kayda değer diğer bir bölümü ise gruplar kısmı. Burada her kullanıcı çeşitli kategorilerde açılan mesleki veya genel konulara ayrılan gruplarda bilgi ve sorunlarını konunun uzmanları veya diğer kullanıcılar ile paylaşabiliyor. Ayrıca sitede mesleki veya sosyal iletişimin dışında üyeler uzmanlık alanlarında bilimsel veya mesleki makale de yayınlayabiliyor.
MSN'DE ENGELLEYİNİ BUL
MSN'de sizi engelleyeni bul
Sizi listesinden silen kim? Kim sizi engellenenler listesine eklemiş? Birkaç tıklamayla her şey ortaya çıkacak.
Normalde Discover gibi üçüncü parti yazılımları olmadan silindiğimizi anlamanın yolu yok gibi görünse de aslında öyle değil. Kendimiz hiçbir ekstra yazılım yüklemeden, Live Messenger açıkken bunu kendimiz sorgulayabiliyoruz..
Listemde kim beni silmiş?
Öncelikle Windows Live Messenger açıkken Araçlar/Ayarlar kısmına girip soldaki seçeneklerden Gizlilik'e giriyoruz. Gizlilik'teyken karşımıza iki bölüm çıkıyor: Birisi engellenenler listesi, diğeri ise izin verilenler. İzin verilenler listesine şöyle bir göz atıyorsunuz ve sizi silmiş olabilecek birine bakarak bunu teyit etmek istiyorsunuz. Bunun için izin verilenler listesinden o kişinin mailini veya ismini bulun. Bu adımdan sonra bu kişi seçiliyken sağ tıklayın. Sağ tıkladığımızda 3 seçenek karşımıza çıkacak. Bunlar sırayla Kişilere Ekle, Engellenenlere Gönder ve Sil. Biz burada daha çok 'Sil' seçeneğiyle ilgileneceğiz. Ancak 'Kişilere Ekle' kısmına da değinmeden geçmeyelim. Kişilere Ekle seçeneği eğer aktif görünüyorsa, yani çıkan yazı koyu renkteyse, bu tıkladığınız kişi sizin kişi listenizde yer almıyor demektir. Yani bu kişiyi bir şekilde silmişsiniz. Sil seçeneğine dönecek olursak, eğer bu seçenek aktif görünüyorsa, bu kişi sizi büyük bir olasılıkla listesinden silmiş demektir. Pasif görünümünde ise böyle bir durum söz konusu değil.
İşte silinip silinmediğimizi öğrenmek bu kadar basit. Ancak bu yöntemin %100 işe yaradığını söylememiz doğru olmaz. İstisnaları da görüldüğü için biz bu yöntem için istisnalar dışında genellikle işe yarar bir yöntem diyebiliriz.
Yalnız dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Bazı web siteleri MSN listenizde sizi kimin engellediğini veya sildiğini bulabileceğini iddia ederek sizden şifre talep ediyor. Ancak uyarmalıyız ki bu tür sitelerde güvenliğiniz için asla şifrenizi girmemelisiniz. Bilinmeyen ellere kendi elinizle şifrenizi girdiğinizde olabilecekleri siz düşünün...
Beni kim engellemiş?
Bilindiği gibi kişi listesinden birisini silmek veya engellemek tamamen aynı şeyler değil. Kişi listesinden birisini sildiğimizde artık o kişi listemizde yoktur. Ancak engelleme bundan farklı olarak geçici bir bariyer görevi görür. Yani o kişi hala sizin listenizdedir, ancak onunla bir şekilde görüşmek istemediğinizden o kişiyi bir süre için engelleyebilirsiniz.
Bugüne kadar silme yöntemi bilinirken kimin sizi engellediğini bulmanın bir yolu yoktu. Ancak artık kimin sizi engellediğini görmenizi sağlayan bir yöntem de var. Bunun için yapmanız gerekenler ise şöyle: Önce listenizdeki kişiye Messenger açıkken sağ tıklayıp Görünüm / Profil seçeneğini seçin. Açılan sayfada ise soldaki resmin altında Profil ayrıntılarını göster seçeneğini göreceksiniz. Bunu seçerek işleme devam ediyoruz. Karşınıza çıkan sayfada Web Görünümü ve Messenger Görünümü şeklinde iki kısım olacak. Şimdi engellendiğimizi nasıl anlayabiliriz ona bakalım: Eğer Web Messenger görünümü ve Messenger görünümünün ikisini de bu sayfada görebiliyorsanız bu kişi sizi engellememiş oluyor. Ancak Messenger görünümü kısmı bu sayfada yer almıyorsa bu kişi sizi engellemiş demektir.
Ancak daha önce de dile getirdiğimiz gibi bu yöntem de %100 sonuç verecek diye bir kural yok. Ancak yanılma ihtimalinin düşük olduğunu da eklememiz gerekiyor.
Sonuç olarak, engellendiğimizi ya da silindiğimizi anlamanın yolları var. Bunun için siz siz olun, asla bilmediğiniz programları, web sayfalarını kullanarak bunu öğrenmeye çalışmayın. Güvenliğiniz açısından bu detay çok önemli.
Messenger'a giremediğimizde ne yapabiliriz?
Live Messenger'ın çalışmaması az rastlanılan bir durum değil. Sorun ya MSN sunucularından, ya telekomdan, ya da sizin internet bağlantınızdan kaynaklanıyor. Ancak internet bağlantınız varsa, hangi şekilde olursa olsun Messenger'ınızdaki kişilere ulaşmanız mümkün. Bunun için hazırlanmış web sayfaları var.
Microsoft, bu hizmeti kendi veriyor olsa da, e-buddy gibi daha gelişmiş özelliklere sahip siteler de bulmanız mümkün. E-buddy, Messenger'a giriş yapamadığınızda size yardımcı olabilir. Elbette Live Messenger yazılımının sunduğu özelliklerin çok kısıtlı bir bölümünü size verse de, Messenger'a girmeniz gereken durumlarda işinize çok yarayabilir.
İNTERNET DÜŞMANI ÜLKELER
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 2008 yılı itibariyle internet düşmanı ilan ettiği ülkeleri açıkladı.
Listede 15 ülke yer alıyor. Ülkelerin 1'i Amerika'dan 1'i Avrupa'dan, 9'u Asya'dan, 4'ü ise Afrika'dan.
2006'da açıklanan listede olmayan Zimbabwe ve Etiyopya'da artık internet düşmanı listesinde sayılıyor.
İşte internet düşmanı ülkeler listesi:
Beyaz Rusya - Burma - Çin - Küba - Mısır - Etiyopya - İran - Kuzey Kore - Suudi Arabistan - Suriye - Tunus - Türkmenistan - Özbekistan - Vietnam - Zimbabwe.
Örgüt tarafından internet düşmanı ilan edilmemiş ancak gözetim altında bulunan ülkeler ise şöyle:
Bahreyn - Eritre - Gambiya - Ürdün - Libya - Malezya - Sri Lanka - Tacikistan - Tayland - Birleşik Arap Emirlikleri - Yemen.
terör NETTEN SALDIRIYOR
Terör internetten saldırıyor
Aman dikkat! PKK terör örgütü şimdi de "teröre lanet" diye e-posta gönderip bilgisayarlara virüs yağdırıyor...
Bugünlerde internette dolaşan virüsü hazırlayan PKK'lı terör yandaşları, vatandaşın milli duygularını kullanmayı amaçlıyor. Mail ortamında yer alan ve "Terörü lanetliyoruz. Herkesi birlik olmaya çağırıyoruz" konulu e-postanın ekindeki pps (Powerpoint) dosyası açıldığında, tamamen zararsız ve terörü lanetleyen sayfalar çıkıyor.
BÖLÜNMÜŞ HARİTA GÖSTERİLİYOR
En sonunda ise bu dosyanın teröristler tarafından hazırlandığı belirtiliyor ve sözde Kürdistan devletini gösteren Türkiye'nin bölünmüş haritası görülüyor. Ardından virüs bilgisayara giriyor ve tüm verileri siliyor.
Not:E postanıza gelen maillerin kimden geldiğine dikkat edin artık gerçekten böyle şeyler çok fazla görülmeye başladı ben bile kaç kere karşılaştım güvenmediğiniz forumlara maillerinizi dağıtmayın...
850 MİLYON $'lara SİTE SATILDI
Site 850 milyon dolara satıldı
Üç yıl önce kurulan ve sosyal ağ sitesi haline gelen Bebo, 850 milyon dolara AOL firmasının bünyesine katıldı.
Üç yıl önce kurulan ve İngiltere, Yeni Zelanda ile İrlanda'nın en çok uğranılan sosyal ağ sitesi haline gelen Bebo, 850 milyon dolara AOL firmasının bünyesine katıldı.
Facebook ve MySpace'nin ardından dünyanın en büyük üçüncü büyük sosyal ağ sitesi Bebo, Amerikalı dev internet şirketi AOL tarafından 850 milyon dolara satın alındı.
İngiliz girişimci Michael Birch tarafından üç yıl önce kurulan Bebo'nun dünya genelinde 40 milyon kullanıcısı olduğu belirtiliyor. Sitenin en güçlü olduğu ülke ise 11 milyon üyesiyle İngiltere.
Birch ve eşi Xochi'ye bir servet kazandıran satın almayla ilgili olarak AOL'den yapılan açıklamada, Bebo'nun şirket stratesijine en uygun yatırım olduğu ve AOL için bir dönüm noktası teşkil edeceği belirtildi.
Bizzat kurduğu üçüncü internet sitesi Bebo'yu satan Birch'in, gelecek ay anlaşmanın nihai hale getirilmesinin ardından yönetimden ayrılcağı kaydedildi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder